Bir aktivistin gözünden: Bugün hepimiz Pınar Selek’iz
* Gülseren Onanç
Bugün Pınar Selek’in 25 yıldır devam eden Mısır Çarşısı yargılamasında yeni duruşması yapıldı. Duruşmayı izlemek üzere Fransa ve Belçika’dan gelen aktivistler, sendika temsilcileri ve hak savunucuları da buradaydı. 14 yıldır Fransa’da yaşayan Pınar, bundan önce 4 kez beraat ettiği davada yeniden sanık olarak dinlenmek üzere, kırmız bülten ile Fransa’dan çağrılmasına karar verildi.
“Haksız bir dava, insanları bitiren, yıpratan bir dava”
Pınar Selek’in 94 yaşındaki babası ve avukatı Alp Selek, gülen güzel yüzüyle hepimizin isyanını dile getirdi: “Bu Haksız bir dava; insanları bitiren, yıpratan bir dava” dedi.
Duruşma öncesi bu davanın hukuksuzluğa dikkat çekmek üzere yıllardır ses yükseltmeye çalışan Hala Tanığız Platformu’nın Gezi Davasındaki adaletsizliğe dikkat çekmeye çalışan hukukçuların Adalet Nöbeti ile birlikte duruşma öncesi bir basın açıklaması yapmak istedi. Ben de basın açıklamasının iki konuşmacısından biriydim.
Konuşma! SES çıkarma! Yoksa gözaltı!
Çağlayan Adliyesi’nin önündeki beton alana geldiğimde yüzlerce çevik kuvvet ile karşılaştım. Şaşırmadım tabii. İki hafta önceki Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun duruşmasında da geniş bir çevik kuvvet vardı. Geçen davada uzak mesafeden basın açıklamasını izleyen çevik kuvvet, bugün çemberi dar tutuyordu. Birdenbire kendimizi dar bir çevik kuvvet ablukasında bulduk. Kağıthane Kaymakamı basın açıklamasının izinsiz olduğu gerekçesiyle yapılamayacağına hüküm vermiş ve çevik kuvveti bunu engellemek üzere yollamıştı. Adalet Sarayı’nın önünde silahlı çevik kuvvet tarafından bize Anayasamızda garanti altına alınan ifade özgürlüğü hakkımızı kullanamayacağımız söylendi. Açıklama yaparsak gözaltı yapılacaktı. Çevik kuvvet plastik kelepçeler ile hazırlıklı gelmişti. Basın mensupları ablukanın dışında kalmıştı, sesimizi onlara duyuramayacaktık.
Adalet Nöbetleri organizasyon komitesinden Avukat Kemal Aytaç, Kağıthane Kaymakamı’nın yetki alanının beton alan sınırında bittiğini Adalet Sarayı’nın önünün Şişli Kaymakamlığına ait olduğunu söylediğinde çevik kuvvetin şaşkınlığını görmeniz gerekirdi. Çevik kuvvetin ezberi bozulmuştu. Bize bir koridor açtılar, oradan Adliye Sarayı’nın önünde basın açıklamamızı yapmak üzere gittik.
Pınar’ın suçu “neden barışamadık” diye sormak
Hala Tanığız Platformu adına konuşan Karin Karakaşlı şu sözlerle duygularımıza tercüman oldu:
“Biz Pınar’ın suçunun ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Devlet siyasetinin görünmez kıldığı, sesini bastırdığı herkese kendini doğrudan ifade etme imkânı verdiği için suçlu. Neden barışamadık diye sorduğu, kadın haklarından LGBTİ+ harekete, Kürt, Ermeni meselelerinden sokak çocukları ve göçmen politikalarına nerede bir dert varsa oraya temas ettiği için suçlu. Buluşturduğu ve birleştirdiği için suçlu. Kurban olsunlar böyle suça demek için buradayız.”
Benim yaptığım açıklama ise şöyleydi:
“Ben Pınar Selek’in arkadaşı, yoldaşı, hayranı ve verdiği mücadelesinin tanığıyım. Pınar Selek hümanist, barış sever, her daim mağdurun yanında olmuş bir entelektüel olmanın yanında dünya çapında bir sosyologdur.
Pınar Selek’in birazdan görülecek sembol davası 90’ların karanlık ikliminde başlayıp 25 yıldır sürüyor. Bu ülkede bazı karanlık zihniyetler, yargı kurumlarını da kullanarak 25 yıldır Pınar Selek’i mahkum etmek, onun özgürce üretmesine engel olmaya çalışıyor.
Pınar kendisine kurulan bu kötü bilim kurgu filminde oynamayı reddettiği gibi yazıları ve araştırmaları ve hak mücadelesi ile bu dünyayı daha yaşanılır bir yer olması için üretiyor. O güzel gülüşü ile direnmeye devam ediyor.
Pınar dört kez beraat ettiği halde hınçlarını alamayan ve davayı yeniden açmaya çalışanların ne yapmak istediklerini biz çok iyi biliyoruz. Bu karanlık zihniyetli kafaların sadece Pınar’ı cezalandırmak istemiyor. Pınar gibi barışı, eşitliği özgürlüğü, adaleti savunan herkese, hepimize parmak sallıyorlar. Sesinizi çıkarmayın Pınar gibi sizi de yargılarız diyorlar.
Onlara bir cevabımız var.
Bugün hepimiz Pınar Selek’iz
Bu dava Pınar Selek’in değil hepimizin davasıdır
Bu sembol dava karanlığa karşı aydınlığın, umutsuzluğa karşı umudun, hukuksuzluğa karşı adaletin, komploya karşı akıllı bir direnişin davasıdır.
Bugün Pınar’ın bu Dünya için ne kadar değerli olduğuna tanıklık etmiş onun tanığı olan onlarca misafirimiz var. Bu misafirlerimize memleketimizde hala Adaletin olduğunu göstermenizi talep ediyoruz.
25 yıldır süren bu kötü filmin sonlanmasını talep ediyoruz.
Pınar Selek’in beraati hepimizin beraatidir.“
Bu yazı, Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu’nun sitesinden alınmıştır