552 çocuk 23 Nisan’ı cezaevinde kutlayacak

ANKARA – Adalet Bakanlığı’nın 2023 verilerine göre Türkiye’de 0-6 yaş arası 552 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde kalıyor. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, 23 Nisan Çocuk Bayramı sebebiyle anneleriyle beraber Sincan ve Silivri cezaevlerinde kalan çocukları ziyaret etti. Çocukların bayramını kutlayan Esen, cezaevindeki anneler ve idarecilerle de görüştü.

Cezaevlerinde çocuklar için uygun ortamlar oluşturulduğunu belirten Esen, “Yüzeysel baktığınızda belki hiçbir sorun ya da ihtiyaçla karşılaşmayacaksınız ama konuştuğunuzda, sorduğunuzda, birebir görüştüğünüzde çok spesifik ve düzeltilebilecek sorun alanları tespit ettik” dedi.

‘ÇOCUKLAR BAYRAMI ESARET ALTINDA GEÇİRİYOR’

İki cezaevinde de çocuklar için sunulan hizmetlerin nitelikli olduğundan da bahseden Esen, “Ne kadar nitelikli olsa da çocuklar anneleriyle beraber mahpus. Ne olursa olsun bir hapishane ortamı. Belki anneler bu cezayı hak ediyor ama çocuklar hiç hak etmiyor. 23 Nisan bayramını diğer çocuklar gibi özgürce, dışarıda kutlamaları gerekirken cezaevinde, esaret altında yaşıyorlar” dedi.

‘CEZAEVİNDEKİ KADINLAR HAKLARINI BİLMİYOR’

Ziyaretleri sırasında tespit ettiği sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Esen, cezaevindeki kadınların sahip oldukları pek çok haktan haberdar olmadığını söyledi. Esen, “6 yaşına kadar çocuklar anneleriyle kalabiliyorlar cezaevlerinde. Çocuk 6 yaşın üstündeyse annenin önerebileceği bir yakınına veriliyor, böyle bir yakın yoksa çocuğun bakımını ve eğitimini Aile Bakanlığı kurumları üstleniyor. Yakınlarına teslim edilmesi halinde de yakınların çocuk başına devletten alabileceği bir destek var. Bu destekten cezaevindeki kadınların haberinin olmadığını gördüm. Sadece bir kadın televizyondan duymuş o da ne yapacağını bilmiyor” diye konuştu.

Benzer bir şekilde cezaevlerindeki annelerin emzirme haklarıyla ilgili düzenlemelerden de haberdar olmadığını anlatan Esen, bu konuda annelerin talepleri olduğunu da söyledi ve şöyle konuştu: “Emzirme hakkı mevzuat değişikliği öncesi 6 aymış ama şimdi 18 aya çıkarılmış. Bundan haberdar olunmadığını gördüm. Ayrıca anneler bu sürenin 2 yıl olmasını talep ediyor.”

Annelerin İngilizce, müzik, spor gibi alanlarda eğitmen taleplerinin karşılık bulmamasının da bir başka sorun olduğunu ifade eden Esen, “Silivri de, Sincan da şehir dışında kalan cezaevleri. Halk eğitim merkezinden bu desteği istediklerinde eğiticilerinin yeterli sayıda olmadığı noktasında olumsuz geri bildirim alabiliyorlarmış. Ya da eğiticinin oraya gitmesinin çok zor olduğu ifade ediliyormuş” ifadelerini kullandı.

ANNE VE BABA AYNI ANDA CEZAEVİNDEYSE

Anne ve babanın aynı anda cezaevinde olduğu durumlara da dikkat çeken Esen, şu örnekleri verdi: “Anne ve baba aynı cezaevindeyse çocuğu baba da görebiliyor. Ama bazen ayrı cezaevlerinde hatta ayrı şehirlerde olabiliyorlar. Ya da mesela kapasite doluluğu sebebiyle uzaktaki cezaevine gönderilen kadınlar var. Silivri’de bir kadın kapasite doluluğu sebebiyle Eskişehir’den Silivri’ye gönderildiğini, çocuklarının Eskişehir’de kaldığını anlattı. Bekar kadın mahpuslarla ya da çocuksuz kadın mahpuslarla rotasyon yapılarak bu sorun çok kolay bir şekilde çözülebilir.”

SİVİL TOPLUM İLE İŞ BİRLİĞİ

Sincan Cezaevi’nde de Silivri Cezaevi’nde de müdürlerin deneyimli ve nitelikli olduğunu anlatan Esen, “Özellikle Sincan Cezaevi’ndeki müdürün kadın olması ve yönetim mekanizmasında da kadınların olmasının farkı hissediliyordu. Bakış açısı farklı. Kadınlar cezaevinden çıktıktan sonra meslek sahibi olmalarının ne kadar önemli olduğunun farkındalar. Mesela Filli Boya’nın bir sosyal sorumluluk çalışması vardı Sincan’da. Duvar işçiliğini öğreniyorlar kadınlar. Bunun gibi iş birliklerine ihtiyaç var” dedi. Sincan Cezaevi’nde çocuklar için oyun alanları olduğunu anlatan Esen, benzer alanların Silivri’de olmadığını, bunu sağlanması için sivil toplumun devreye girebileceği çeşitli girişimlerde bulunacağını belirtti.

ZİYARETLER RAPORLAŞACAK, BAKANLARLA GÖRÜŞÜLECEK

Cezaevlerindeki çocuklarla ilgili tüm ihtiyaç ve sorunların son derece basit çözümleri olabileceğini belirten Esen, bakanlıklar arası koordinasyon, mevzuat güncellemeleri ve sivil toplum desteğinin sağlanmasıyla çok fazla yol kat edilebileceğini ifade etti. Cezaevi ziyaretleriyle ilgili tespitlerini rapora dönüştüreceğini belirten Esen, Adalet Bakanı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’ndan randevu alacağını da ifade etti.

‘YOKSULLUK VE YOKSUNLUK DÖNGÜSÜNÜ KIRAMAZSAK ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMAYIZ’

Esen, çocukların cezaevinde kalmasına sebep olan sorunların temellerine inilmesi gerektiğine de dikkat çekti. Türkiye’de insanları suça sürükleyen bir derin yoksulluk olduğunu ifade eden Esen, kadınlarla birlikte çocukların da o yoksulluk döngüsünün içinde yoğrulduğunu söyledi. Bu yoksulluk döngüsünün kırılması gerektiğini belirten Esen, “Biz koruyucu, önleyici tedbirlerle bu yoksulluk ve yoksunluk döngüsünü kıramazsak çocuklarımızı koruyamayız. Cezaevleri dolmaya devam eder. Çünkü şartlar bu insanları suça sürüklüyor. Çocukların bu döngüyü kırabilmesi çok zor. Devletin görevi de suçu olmadan önleyecek tedbirleri almak” diye konuştu.

Esen, sözlerini şöyle bitirdi: “Ben diyorum ki bütün çocuklar gülmeli. Bütün çocuklarının yüzündeki, gözündeki o gülümsemeyi biz içtenlikle görebilmeliyiz. Mutlu çocuk, umutlu Türkiye geleceği.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir